Türkiye'nin önde gelen adli tıp uzmanlarından ve insan hakları savunucularından biri olan Şebnem Korur Fincancı'nın hayatı, mesleki başarıları ve kariyer yolculuğu, onu sadece bir doktor olmanın ötesinde, bir lider ve öncü yapmaktadır.

Şebnem Korur Fincancı'nın Yaşamı ve Kariyeri
1959 yılında İstanbul’da doğan Rasime Şebnem Korur Fincancı, adli tıp alanında uzmanlaşmış ve insan hakları alanında yaptığı çalışmalarla tanınan bir isimdir. Adli Tıp Uzmanları Derneği, Türk Ceza Hukuku Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve Ceza Hukuku Araştırmaları Derneği gibi birçok önemli kuruluşun kurucu üyeleri arasında yer almıştır. Fincancı, aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı görevini uzun yıllar boyunca yürütmüştür.

Eğitimi ve Mesleki Kariyeri
Fincancı, lise eğitimini 1970-1977 yılları arasında Kadıköy Maarif Koleji'nde tamamladıktan sonra, 1977-1983 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimi aldı. 1985-1987 yılları arasında adli tıp uzmanlık ihtisasını tamamladıktan sonra 1990 yılında adli tıp doçenti unvanını kazandı. Ayrıca 1987-1990 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Klasik Arkeoloji lisans eğitimi alarak farklı bir akademik alanda da kendini geliştirdi.

Hasan Basri Gök kimdir? Yenidoğan Çetesi üyesi hakkında mide bulandıran itiraflar Hasan Basri Gök kimdir? Yenidoğan Çetesi üyesi hakkında mide bulandıran itiraflar

Adli Tıp Alanındaki Çalışmaları
Fincancı, Türkiye’nin ilk Adli Tıp Polikliniği'ni 1999 yılında kurdu. 1992 yılında Adli Tıp Uzmanları Derneği'nin kurucu üyeleri arasında yer aldı ve 1993-1996 yılları arasında bu derneğin başkanlığını yaptı. Ayrıca 1996-1998 ve 2002-2006 yılları arasında İstanbul Tabip Odası Genel Sekreterliği görevini yürüttü. 1997-2007 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı görevini üstlendi. Bu göreve 2004 yılında son verilse de, 2005 yılında mahkeme kararıyla görevine geri döndü.

Ayrıca, Fincancı'nın Adli Tıp Kurumu'ndaki görevleri, 2001 yılında Danıştay kararıyla sona erdi. Mesleki kariyerinde birçok önemli projeye imza atan Fincancı, adli tıp alanındaki uzmanlığı ve insan haklarına olan katkılarıyla dikkat çekiyor.